the art of constructing edifices, or the practice of civil architecture

listen to the pronunciation of the art of constructing edifices, or the practice of civil architecture
English - Turkish

Definition of the art of constructing edifices, or the practice of civil architecture in English Turkish dictionary

building
{i} inşaat

İki tane kuş, inşaat izni olmadan bir yuva inşa etti. - The two birds built a nest without a building permit.

Ahşap inşaatlar kolayca alev alabilir. - Wooden buildings catch fire easily.

building
{i} inşa etme

Bu araçlar bir ev inşa etmek için kullanılır. - These tools are used for building a house.

Yeni bir ev inşa etmek bir sürü paraya mâl olur. - Building a new house cost a lot of money.

building
{i} yapım, inşa, inşaat
building
yapı yapma
building
{i} yapı

Onlar bir ev yapıyorlar. - They are building a house.

Bina 1960'ta yapıldı. - The building was built in 1960.

building
{f} inşa et: prep.inşa ederek
building
{i} kurma

O yürürken onun beyni yüzlerce harika şeyler planlamakla, yüzlerce hayaller kurmakla meşguldü. - As he walked along, his brain was busy planning hundreds of wonderful things, building hundreds of castles in the air.

building
(Otomotiv) sırt geçirme
building
(Bilgisayar) oluşturma

Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır. - The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.

building
(İnşaat) inşa ederek
building
yapma

Demir, gemi yapmada kullanılır. - Iron is used in building ships.

Onlar evi yapmak için altı ay harcadılar. - They spent six months building the house.

building
dikili
building
inşaatçılık
building
inşa/bina
building
build geliştir/inşa et
building
yapı bina
building
(isim) bina, apartman, inşaat; kurma, yapı, inşa, inşa etme
building
(İnşaat) yapı,bina
English - English
building