Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

the amount of substance in a specified space

listen to the pronunciation of the amount of substance in a specified space
English - Turkish

Definition of the amount of substance in a specified space in English Turkish dictionary

concentration
derişme
concentration
toplaşım
concentration
yoğunlaştırma
concentration
(Eğitim) odaklanma
concentration
dikkati bir noktada toplama
concentration
konsantrasyon  
concentration
(Askeri) yığınak
concentration
konsantrasyon

Tablet içinde, askorbik asid konsantrasyonu çok düşüktür. - The concentration of ascorbic acid in the tablet is very low.

Tom konsantrasyonunu kaybediyor. - Tom is losing his concentration.

concentration
Sıvının buharlaşarak yoğun hal gelişi, yoğunlaşma, koyulaşma
concentration
Zihnin belli bir konu üzerinde toplanması, dikkatin belli bir noktaya yönelmesi
concentration
concentrationcamp temerküz kampı
concentration
{i} toplama

Birçok Japon Amerikalılar 2.Dünya Savaşı sırasında toplama kamplarına gönderildi. - Many Japanese-Americans were sent off to concentration camps during World War II.

İkinci Dünya Savaşı sırasında, Alman Nazileri Auschwitz toplama kampında birçok insanı öldürdüler. - During the Second World War, German Nazis killed many people at the Auschwitz concentration camp.

concentration
(Askeri) ATEŞ TOPLAMASI: Sınırlı bir süre içinde bir bölgeye veya ilerisi için muhtemel hedef olarak adlandırılmış ve numaralanmış bir bölgeye yapılan keşif ateş
concentration
koyulaşma
concentration
{i} toplanma
concentration
yoğunluk, yoğunlaştırma
concentration
toplama kampı

İkinci Dünya Savaşı sırasında, Alman Nazileri Auschwitz toplama kampında birçok insanı öldürdüler. - During the Second World War, German Nazis killed many people at the Auschwitz concentration camp.

Tom'un büyükbabası bir toplama kampı kurtulanıydı. - Tom's grandfather was a concentration camp survivor.

the amount of
iki katı double
English - English
concentration
the amount of substance in a specified space

    Hyphenation

    the a·mount of sub·stance in a spe·ci·fied space

    Turkish pronunciation

    dhi ımaunt ıv sʌbstıns în ı spesıfayd speys

    Pronunciation

    /ᴛʜē əˈmount əv ˈsəbstəns ən ə ˈspesəˌfīd ˈspās/ /ðiː əˈmaʊnt əv ˈsʌbstəns ɪn ə ˈspɛsəˌfaɪd ˈspeɪs/
Favorites