the act of growing, getting bigger or higher

listen to the pronunciation of the act of growing, getting bigger or higher
English - Turkish

Definition of the act of growing, getting bigger or higher in English Turkish dictionary

growth
{i} büyüme

Onlar kentin hızlı büyümesine şaşırdılar. - They were surprised at the city's rapid growth.

Online alışveriş ve rezervasyonun büyümesi tüketiciler için hayatı oldukça iyileştirdi. - The growth of online shopping and booking has greatly improved life for the consumers.

growth
yaşlanma
growth
oluşma
growth
tümör
growth
(Gıda) büyütme
growth
ur
growth
yükseliş
growth
artış

Onlara nüfus artışını araştırmalarını emretti. - He ordered them to survey population growth.

Hızlı nüfus artışını önlemeliyiz. - We must prevent rapid population growth.

growth
büyümüş/gelişmiş şey
the act of
eyleminin
growth
(Tıp) Marazi oluş
growth
{i} filiz
growth
marazi teşekkük
growth
büyüme,gelişme
growth
{i} büyüme; gelişme; artma
growth
(Tıp) Hücre sayısının artması
growth
{i} geliştirme
growth
growth stock bir firmanın kâra geçeceği düşüncesiyle satın alınan hisse senedi
growth
(isim) büyüme, gelişme, geliştirme, büyümüş şey, ürün, filiz, sürgün, ur
English - English
growth