English - Turkish
Definition of the act of completing something in English Turkish dictionary
- finishing
- bitirme
Raporu 2.30'a kadar bitirmek çok zor olmamalı.
-Finishing the report by 2:30 shouldn't be too difficult.
Kağıdını bitirmede neden acele ediyorsun?
-Why don't you take your time in finishing your paper?
- finishing
- (Askeri) RÖTUŞ, SON İŞLEM: Bir madde veya malzemeyi satış veya kullanma durumuna getirmek bir işe son şeklini vermek için girişilen işlem
- finishing
- tamamlayıcı
- finishing
- perdah
- finishing
- cilalama
- finishing
- (Bilgisayar) sonlandırılıyor
- finishing
- (Askeri) son işlem
- finishing
- (Kimya) apreleme
- finishing
- itmam
- finishing
- (Bilgisayar) bitiriliyor
- finishing
- (Askeri,Otomotiv) rötuş
Tom tabloya birkaç son rötuşları ekledi.
-Tom added a few finishing touches to the painting.
O planın hâlâ bazı son rötuşlara ihtiyacı vardı.
-That plan still needed some finishing touches.
- finishing
- bitirici
- finishing
- sonkat
- the act of
- eyleminin
- finishing
- {i} apre
- finishing
- (sıfat) bitirici, son
- finishing
- {i} tamamlama
- finishing
- {i} cila
Related Terms
English - English
Definition of the act of completing something in English English dictionary
- finishing
the act of completing something
Hyphenation
the act of com·plet·ing some·thingTurkish pronunciation
dhi äkt ıv kımplitîng sʌmthîngPronunciation
/ᴛʜē ˈakt əv kəmˈplētəɴɢ ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ðiː ˈækt əv kəmˈpliːtɪŋ ˈsʌmθɪŋ/
Resimler
History
Favorites