the-same

English - Turkish

Definition of the-same in English Turkish dictionary

{i} tıpkı

{i} farketmez

{i} değişmemiş

{i} aynı

Fahrenheit, termometreyi bulan Alman bir mucittir. Aynı zamanda onun ismi bir sıcaklık birimine verilmiştir. - Fahrenheit is a German inventor who invented the thermometer. At the same time, his name is given to a unit of temperature.

Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi ile aynı şehirdedir. - The Eiffel Tower is in the same city as the Louvre Museum.

{i} aynen

{i} aynı şekilde

O, işi babasının yaptığı gibi aynı şekilde yaptı. - He did business in the same manner as his father did.

Hegel'le aynı şekilde, Panovsky'nin diyalektik kavramı tarihe önceden belirlenmiş bir rotayı izlettirir. - In the same way as Hegel, Panovsky's notion of the dialectic makes history follow a predetermined course.

{i} farksız

Related Terms

ilk

tür

idem

zam

idem

aynı yazar

idem

aynı

idem

aynı yazı

ilk

of that ilk aynı türden

ilk

cins

ilk

{i} tip

ilk

sınf

ilk

{i} çeşit

the same

aynı kişi

the same

aynısı

English - English

Definition of the-same in English English dictionary

idem

ilk

{i} same thing as mentioned before

Videos

... Ledbetter bill. And it's named after this amazing woman who had been doing the same ...

... image at the same quality. ...