Batman hakkında bilmeniz gereken şey, onun süper kahraman olmasıdır.
- The thing you have to know about Batman is, he's a superhero.
Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın.
- Please don't leave valuable things here.
Dolapta Tom'un eşyalarının bulunduğu bir kutu buldum.
- I found a box of Tom's things in the closet.
Kimse eşyanın nasıl yapıldığını açıklayamadı.
- Nobody could explain how the thing was made.
Yanlış şey yapan kişi bendim, sen değil.
- I was the one who did the wrong thing, not you.
Bütün bu şeyi planlayan kişi sen miydin?
- Were you the one who planned this whole thing?
Olayları gerçekten oldukları gibi görmeye çalış.
- Try to see things as they really are.
Tom olaylar hakkında biraz daha olumlu olmayı öğrense, büyük olasılıkla insanlar ondan biraz daha hoşlanır.
- If Tom would learn to be a little more positive about things, people would probably like him a bit more.
Yeryüzündeki tüm canlılar karbon içerirler.
- All living things on Earth contain carbon.
Canlılar hücrelerden oluşur.
- Living things are made from cells.
Aşağıdaki sözcüklere adıl denir ve cümlede özne olarak kullanılırlar. Onlar bir kişi veya nesne sunarlar.
- The following words are called pronouns and are used as the subject of a sentence. They represent a person or a thing.
Ben nesneleri sınıflandırmada iyi değilim.
- I'm not good at classifying things.
İnsanlar ihtiyaç duymadıkları şeyleri satın alırlar.
- People buy things they don't need.
Tom ihtiyaç duymadığı birkaç şey satın aldı.
- Tom bought a few things he didn't need.
Çeşitli şeyler hakkında konuştuk.
- We talked about various things.
Konuları sallantıda bırakmayı sevmiyorum.
- I don't like to leave things up in the air.
Hiç kimse şimdiye kadar böyle bir şey görmedi.
- No one ever saw such a thing.
Kimse bir defada iki şeyi yapamaz.
- Nobody can do two things at once.
The thing is, I don't have any money.