that have been selected or chosen

English - Turkish

Definition of that have been selected or chosen in English Turkish dictionary

Related Terms

selected

{s} seçilmiş

Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak. - Those selected will have to face extensive medical and psychological tests.

Konferans, özel seçilmiş bir kilisede düzenlenecek. - The conference will be held in a specially selected church.

selected

seçilen

selected

(Bilgisayar) seçilenler

selected

alelade

selected

{f} seç

Başkan çoğunluğun oyu ile seçilecek. - The president shall be selected by majority vote.

Elbise dolabından mavi bir elbise seçti. - She selected a blue dress from the wardrobe.

selected

{s} seçkin

selected

Seçili

Elit askerler hemen hemen her zaman özel güçler arasından seçilir. - Elite soldiers are almost always selected among the special forces.

English - English

Definition of that have been selected or chosen in English English dictionary

selected

Hyphenation

that have been selected or cho·sen

Turkish pronunciation

dhıt häv bın sılektıd ır çōzın

Pronunciation

/ᴛʜət ˈhav bən səˈlektəd ər ˈʧōzən/ /ðət ˈhæv bən səˈlɛktəd ɜr ˈʧoʊzən/