Turkish - English
Definition of tepkisiz in Turkish English dictionary
- recoilless
- (Pisikoloji, Ruhbilim) refractory
- unreactive, inert; nonreactive
- unresponsive
Sami was basically unresponsive.
-Sami temel olarak tepkisizdi.
- non-reacting
- tepki
- {i} reaction
What was her reaction to the news?
-Onun habere tepkisi neydi?
What was his reaction to this news?
-Onun bu habere tepkisi ne oldu?
- tepkisiz bir şekilde
- unresponsively
- tepkisiz kalmak
- be unresponsive to
- tepkisiz kalmak
- remain unresponsive
- tepkisiz silah
- (Askeri) recoilless rifle
- tepki
- response
Tom got quite a few positive responses.
-Tom epeyce olumlu tepkiler aldı.
- tepki
- thrust
- tepki
- {i} repercussions
- tepki
- reactance
- tepki
- {i} take
- tepki
- recoil
- tepki
- follow-up
- tepki
- repercussion
- tepki
- retroaction
- tepki
- Answer
- tepki
- reaction to
- tepki
- to react
- tepki
- reaction; response
- tepki
- reaction; recoil, thrust
- tepki
- revulsion
- tepki
- countercheck
- tepki
- rebound
- tepki
- reagent
- tepki
- reception
- tepki
- recoil (of a firearm)
- tepki
- reflex
- tepki
- take&advantage&of
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of tepkisiz in Turkish Turkish dictionary
- Tepki gücü ile çalışmayan
- Tepkisi olmayan
- tepki
- 1 . Bir cismin kendini iten veya sıkıştıran başka bir cisme gösterdiği karşı etki, aksülâmel, reaksiyon. 2 . Herhangi bir etkiye cevap olarak doğan söz veya davranış.3 . Yorum, karşılık verme
- Tepki
- aksülamel
- Tepki
- (Hukuk) REAKSİYON
- tepki
- Bir cismin kendini iten veya sıkıştıran başka bir cisme gösterdiği karşı etki, aksülamel, reaksiyon
- tepki
- Yorum, karşılık verme
- tepki
- Herhangi bir etkiye cevap olarak doğan söz veya davranış: "Seyircilerin şaşkınlığı geçince tepkisi başladı."- H. Taner
- tepki
- Herhangi bir etkiye cevap olarak doğan söz veya davranış
Related Terms
tepkisiz
Hyphenation
tep·ki·sizPronunciation
Resimler
History
Favorites