Repetition is the father of learning.
- Tekrarlamak, öğrenmenin babasıdır.
Repetition helps you remember something.
- Tekrarlama senin bir şey hatırlamana yardım eder.
The convention voted again.
- Kurultay tekrar oylama yaptı.
And I will raise it again in three days.
- Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
Please say that once again in French.
- Onu Fransızca bir kez daha tekrar söyle.
She came here once again.
- O tekrar buraya geldi.
If you flunk this exam, you'll have to repeat the course.
- Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.
His repeated delinquencies brought him to court.
- Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.
Delegates voted over and over again.
- Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.
I say the same thing over and over.
- Aynı şeyi tekrar tekrar söylüyorum.
She explained it over again.
- O, onu tekrar açıkladı.
He read the article over and over again.
- O makaleyi tekrar tekrar okudu.
Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers.
- Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.
Tom can't run for re-election.
- Tom tekrar seçilmek için aday olmayacak.
He was re-elected mayor.
- Belediye başkanlığına tekrardan seçildi.
In 1603, when King James I came into power, football was allowed again.
- 1603'te, Kral James iktidara geldiğinde, futbola tekrar izin verildi.
My parents didn't allow me to see Tom again.
- Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmem için bana izin vermedi.
If you cut the tail off of a lizard, it will grow back.
- Bir kertenkelenin kuyruğunu kesersen, o tekrar uzar.
You'll have to come back in a while: the man dealing with that business has just gone out.
- Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.
Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again.
- Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.
This soundbite was repeated all over the news.
- Bu konuşmanın en önemli kısmı bütün haberlerde tekrar edildi.
Tom had to listen to the whole story all over again.
- Tom bütün hikayeyi tekrar baştan dinlemek zorunda kaldı.
The crowd cried out for an encore.
- Kalabalık tekrar için bağırdı.
Replay the last 10 seconds.
- Son 10 saniyeyi tekrar oynat.