Senin şekerli çöreklerinin kauçuk kıvamına sahip olduğunu söylediğim için üzgünüm.
 - I'm sorry to say that your madeleines have the consistency of rubber.
Araba lastikleri sentetik kauçuktan yapılır.
 - Tires are made from synthetic rubber.
Tom ve Mary her ikisi de lastik eldiven giyiyorlardı.
 - Tom and Mary were both wearing rubber gloves.
Bu sabah cebime koyduğumda bu lastik bandın işe yarayacağını asla düşünmedim.
 - I never thought this rubber band would come in handy when I put it in my pocket this morning.
Üzgünüm, bir prezervatif olmadan onu yapmayacağım.
 - Sorry, I won't do it without a rubber.
Kalemliğimde bir silgim var.
 - In my pencil case, I have a rubber.
Silgini kısa süreliğine ödünç alabilir miyim?
 - Can I borrow your rubber for a moment?
Senin şekerli çöreklerinin kauçuk kıvamına sahip olduğunu söylediğim için üzgünüm.
 - I'm sorry to say that your madeleines have the consistency of rubber.
Kauçuk kauçuk ağacının özünden imal edilir.
 - Rubber is made from the sap of the rubber tree.