superiority; advantage; start; precedence

English - Turkish

Definition of superiority; advantage; start; precedence in English Turkish dictionary
forehand: baş mevki
forehand: Elönü
Teniste elönü vuruş tekniği.
forehand: önderlik eden
forehand: düz vuruş
forehand: menfaatli mevki
forehand: {i} atın boynu ve omuzları
forehand: sağ vuruşla yapılan
forehand: {i} sağ vuruş
forehand: önceden yapılan
forehand: i., tenis sağ vuruş. s. sağ vuruşla yapılan
forehand: düz
forehand: tenis sağ vuruş

English - English

Definition of superiority; advantage; start; precedence in English English dictionary: forehand

superiority; advantage; start; precedence

Hyphenation

superiority; advantage; start; pre·ce·dence

Pronunciation

Resimler

Google Resimler

Bing Resimler

History

Favorites

20 dilde online sözlük. 20 milyondan fazla sözcük ve anlamı üç farklı aksanda dinleme seçeneği. Cümle ve Videolar ile zenginleştirilmiş içerik. Etimoloji, Eş ve Zıt anlamlar, kelime okunuşları ve günün kelimesi. Yazım Türkçeleştirici ile hatalı Türkçe metinleri düzeltme. iOS, Android ve Windows mobil platformlarda online ve offline sözlük programları. Sesli Sözlük garantisinde Profesyonel çeviri hizmetleri. İngilizce kelime haznenizi arttıracak kelime oyunları. Ayarlar bölümünü kullarak çevirisini görmek istediğiniz sözlükleri seçme ve aynı zamanda sözlüklerin gösterim sırasını ayarlama imkanı. Kelimelerin seslendirilişini otomatik dinlemek için ayarlardan isteğiniz aksanı seçebilirsiniz.

Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.

superiority; advantage; start; precedence

Definition of superiority; advantage; start; precedence in English Turkish dictionary

Related Terms

Definition of superiority; advantage; start; precedence in English English dictionary

Hyphenation

Pronunciation

Resimler