Aniden yağmur yağmaya başladı.
 - Suddenly, it started to rain.
Aniden, annem şarkı söylemeye başladı.
 - Suddenly, my mother started singing.
O birdenbire çok mutlu oldu.
 - He was suddenly very happy.
Cümleler için bir pazar olsaydı, dil bilgisi spekülasyonlarımız birdenbire anlam bulurdu.
 - If there existed a market for sentences, our grammatical speculations would suddenly make sense.
Tom'un kalbi birdenbire daha hızlı atmaya başladı.
 - Tom's heart suddenly began to beat faster.
Cümleler için bir pazar olsaydı, dil bilgisi spekülasyonlarımız birdenbire anlam bulurdu.
 - If there existed a market for sentences, our grammatical speculations would suddenly make sense.
kedi ipin üzerinde kasılarak yürüyordu, ansızın evin içine koştu.
 - The cat was strutting around the yard, when it suddenly ran into the house.
Neden ansızın dün öğleden sonra gittin?
 - Why did you suddenly leave yesterday afternoon?
Birden bire ne olduğunu fark ettim.
 - I suddenly realized what was happening.
Tom birden bire çok meşgul oldu.
 - Tom suddenly became very busy.
... A simple modified stone means a human can suddenly do ...
... So suddenly, the battle for the second screen is-- ...