Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

sublime, with the connotation of being so in a singularly creative way

listen to the pronunciation of sublime, with the connotation of being so in a singularly creative way
English - Turkish

Definition of sublime, with the connotation of being so in a singularly creative way in English Turkish dictionary

ill
{i} hastalık

Hastalık nedeniyle ödevimde erkek kardeşime yardım ettirmek zorunda kaldım. - I had to have my brother help me with my homework due to illness.

Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor. - From my own experience, illness often comes from sleeplessness.

ill
{i} rahatsızlık
ill
keyifsizce
ill
rahatsız bir şekilde
ill
kötü biçimde
ill
kötülük
ill
acımasızca
ill
kötü

Hastalığından sonra onun sağlığı hâlâ kötü. - He's still in poor health after his illness.

O kötü sağlık gerekçesiyle istifa etti. - He resigned on the grounds of ill health.

ill
zararlı
ill
hoş olmayan bir biçimde
ill
hasta

Hastalıktan dolayı partiye gidemedim. - I could not go to the party because of illness.

Onun geçen aydan beri hasta olduğunu duydum. - I hear he has been ill since last month.

ill
{s} sağlıksız
ill
fenallk
ill
kötu
ill
(sıfat) hasta, sağlıksız, rahatsız, kötü, fena, ahlaksız, zararlı
ill
ra- hatsızlık
ill
{s} fena
ill
(isim) hastalık, rahatsızlık, sorun, belâ, illet, dert
ill
{s} ters, uğursuz
ill
{s} (worse, worst)
English - English
ill

Biggie Smalls is the illest / Your style is played out, like Arnold wonderin Whatchu talkin bout, Willis? — Biggie Smalls, The What, 1994.