Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

start, commencement

listen to the pronunciation of start, commencement
English - Turkish

Definition of start, commencement in English Turkish dictionary

beginning
başlangıç

O, başlangıçta zor olacak, fakat her şey başlangıçta zordur. - At the beginning it'll be tough, but everything's tough at the beginning.

Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. - In the beginning God created the heaven and the earth.

beginning
{i} baş

Soğuk kanlılığımı kaybetmeye başlıyordum. - I was beginning to lose my cool.

Önümüzdeki ayın başında Tokyo'ya varacak. - She will arrive in Tokyo at the beginning of next month.

beginning
başlangıç noktası
beginning
neşet
beginning
başlayarak

Önümüzdeki hafta başlayarak yeni bir ders kitabı kullanacağız. - Beginning next week, we'll be using a new textbook.

beginning
milad
beginning
{f} başla

Bütün başlangıçlar zordur. - All beginnings are difficult.

Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. - In the beginning God created the heaven and the earth.

beginning
başlangıç çekidi
beginning
menşe
beginning
mebde
beginning
{i} köken
beginning
{s} ilk

O zaman ilkbaharın başlangıcıydı. - It was then the beginning of spring.

İlk başta işimden hoşlanmadım ama artık ondan hoşlanmaya başlıyorum. - At first I didn't like my job, but I'm beginning to enjoy it now.

beginning
{i} kaynak, baş, esas
beginning
{i} kaynak

Kaynaklar tükenmeye başlıyor. - The supplies are beginning to give out.

English - English
{i} beginning
start, commencement
Favorites