Tepside beş öğe var, bunlardan üçü anahtar.
- There are five items on the tray, three of which are keys.
İstek listendeki öğelerden biri satlıktır.
- One of the items on your wish list is on sale.
Güçlü rüzgarlar güvensiz öğeleri uçurabilir.
- Strong winds can blow away unsecured items.
Değerli öğeleri araçta bırakmayın.
- Do not leave valuable items in the vehicle.
Güçlü rüzgarlar güvensiz öğeleri uçurabilir.
- Strong winds can blow away unsecured items.
Değerli öğeleri araçta bırakmayın.
- Do not leave valuable items in the vehicle.
Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.
- Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.
Ben üç parça mobilya satın aldım.
- I bought three pieces of furniture.
Lütfen bize bazı örnekler ver.
- Please give us some examples.
Çok sayıda güzellik örnekleri vardır.
- There are many examples of beauty.
Bu parçaları elde etmesi oldukça zordur.
- These items are rather hard to obtain.
Kırılabilir bu parçalar bütün risklere karşı sigortalanmalıdır.
- These fragile items must be insured against all risks.
Gazeteyi parçalara ayırdı.
- I tore the newspaper into pieces.
Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.
- Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.
Raylar yola paralel uzanıyor.
- The tracks run parallel to the road.
Lütfen demiryolu rayları yakınında oynamayın.
- Please don't play near the railroad tracks.
The bottle smashed to pieces.
- Die Flasche zerbrach in tausend Stücke.
Cut the salmon into small pieces.
- Schneiden Sie den Lachs in kleine Stücke.