English - Turkish
Definition of spiker in English Turkish dictionary
- hiding spiker
- (Spor) smaçör saklamak
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of spiker in Turkish Turkish dictionary
- Radyo ve televizyonda programları, haberleri sunan kimse
- Sunucu
- SPİKER
- (Osmanlı Dönemi) ing. Konuşmacı. Radyo programlarını takdim eden, haber bültenlerini okuyan kişi
- iç spiker
- Televizyon ekranında görülmeyen, sesi duyulan sunucu
Related Terms
English - English
Definition of spiker in English English dictionary
- n the attacker 扣çƒæ‰‹ã€‚
- n the attacker
Turkish - English
Definition of spiker in Turkish English dictionary
- commentator
- presenter
- radio, television announcer
- speaker
The speaker couldn't make himself heard.
-Spiker kendini duyuramadı.
The speaker cleared his throat.
-Spiker boğazını temizledi.
- announcer; commentator
- announcer
The mother of that child is an announcer.
-O çocuğun annesi bir spiker.
The announcer spoke English.
-Spiker İngilizce konuştu.
- newsman
- spiker (radyo/tv)
- speaker
- akıl defteri (spiker)
- teleprompter
Related Terms
spiker
Hyphenation
spik·erTurkish pronunciation
spaykırPronunciation
/ˈspīkər/ /ˈspaɪkɜr/
Resimler
History
Favorites