Turkish - English
Definition of soyutlaştırma in Turkish English dictionary
- Soyut
- (deyim) intangible
- soyut
- {i} abstract
Your explanation is too abstract for me.
-Senin açıklaman benim için çok soyut.
The theory is too abstract for me.
-Teori benim için çok soyuttur.
- soyut
- pure
- soyut
- nonrepresentational
- soyut
- nonphysical
- soyut
- notional
- soyut
- academic
- soyut
- discrete
- soyut
- abstract mücerret
- soyut
- transcendental
- soyut
- abstract of
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of soyutlaştırma in Turkish Turkish dictionary
- Soyut
- mücerret
- Soyut
- ABSTRE
- soyut
- Anlaşılması, kavranılması güç
- soyut
- Soyutlama ile elde edilen, varlığı ancak eşyada gerçekleşen mücerret, somut karşıtı, abstre: "En soyut konuları çok çarpıcı somut örneklerle herkesin anlayacağı bir yalınlığa getirirdi."- H. Taner
- soyut
- Soyutlama ile elde edilen, varlığı ancak eşyada gerçekleşen mücerret, somut karşıtı, abstre
- soyutlaştırmak
- Soyut duruma getirmek
Related Terms
soyutlaştırma
Hyphenation
so·yut·laş·tır·maResimler
History
Favorites