Tom looked at Mary inquiringly.
- Tom Mary'ye sorgulayarak baktı.
Tom looked questioningly at Mary.
- Tom Mary'ye sorgulayarak baktı.
Some board members questioned his ability to run the corporation.
- Bazı yönetim kurulu üyeleri onun şirketi işletme yeteneğini sorguladı.
Some people questioned his honesty.
- Bazı insanlar onun dürüstlüğünü sorguladı.
I don't like being interrogated.
- Sorgulanmayı sevmiyorum.
You weren't interrogated today, right?
- Bugün sorgulanmadın, değil mi?
Have you questioned them?
- Onları sorguladın mı?
Some board members questioned his ability to run the corporation.
- Bazı yönetim kurulu üyeleri onun şirketi işletme yeteneğini sorguladı.
Such questioning is routine police business.
- Böylesine sorgulama rutin polis işidir.
When the police stopped him for questioning, Tom tried to make a run for it.
- Polis onu sorgulamak için durdurduğunda Tom kaçmaya çalıştı.