sometimes; occasionally; intermittently

listen to the pronunciation of sometimes; occasionally; intermittently
English - Turkish

Definition of sometimes; occasionally; intermittently in English Turkish dictionary

now and then
ikide bir
now and then
zaman zaman

Zaman zaman okulda onunla karşılaşırım. - I meet him at school now and then.

Zaman zaman sınıfta uyuyakalırım. - I fall asleep in the class every now and then.

now and then
arada sırada

Arada sırada oğluna yazar. - She writes to her son every now and then.

Arada sırada kendinizi başkasının yerine koymak iyidir. - It's good to put yourself in someone else's place now and then.

now and then
ara sıra

O hâlâ ara sıra beni görmeye gelir. - He still comes to see me now and then.

Ara sıra ata binmeyi severim. - I like to ride a horse now and then.

English - English
now and then

Call your mother now and then and let her know you care.