Ben değerli eşyalarımı kurtarmak istiyorum.
- I want to recover my valuables.
Değerli eşyalarınızı kasaya koyun.
- Put your valuables in the safe.
Bir sanatçı gözüyle,bu değerlidir, duyarım.
- To the eye of an artist, this is valuable, I hear.
Değerli şeyler bankanın korumasındadır.
- The valuables are in the safekeeping of the bank.
Şüphesiz bilgisayar, kıymetli bir alettir.
- The computer is undoubtedly a valuable tool.
Antik halılar özellikle kıymetlidir.
- Antique carpets are especially valuable.