English - Turkish
Definition of someone who trades money for goods as an individual in English Turkish dictionary
- consumer
- {i} tüketici
Amazon'daki birçok tüketici yorumu sahtedir.
-Many consumer reviews on Amazon are fake.
Çin dünyanın en büyük kömür üretici ve tüketicisidir.
-China is the largest producer and consumer of coal in the world.
- consumer
- tüketiciler
Online alışveriş ve rezervasyonun büyümesi tüketiciler için hayatı oldukça iyileştirdi.
-The growth of online shopping and booking has greatly improved life for the consumers.
Biz tüketiciler daha fazla yerli ürün tüketmeliyiz.
-We consumers must buy more domestic products.
- consumer
- kullanıcı
- consumer
- yoğaltıcı
- consumer
- (Askeri) TÜKETİCİ, KULLANICI: Kendi karargahı veya diğer teşkilatlar tarafından hazırlanan bilgi veya istihbaratı kullanan kişi veya teşkilat
- consumer
- {i} alıcı
Related Terms
English - English
Definition of someone who trades money for goods as an individual in English English dictionary
- consumer
someone who trades money for goods as an individual
Hyphenation
some·one who trades mon·ey for goods as an in·di·vi·du·alTurkish pronunciation
sʌmwʌn hu treydz mʌni fôr gûdz äz ın îndıvîcıwılPronunciation
/ˈsəmˌwən ˈho͞o ˈtrādz ˈmənē ˈfôr ˈgo͝odz ˈaz ən ˌəndəˈvəʤəwəl/ /ˈsʌmˌwʌn ˈhuː ˈtreɪdz ˈmʌniː ˈfɔːr ˈɡʊdz ˈæz ən ˌɪndəˈvɪʤəwəl/
Resimler
History
Favorites