He was shot in cold blood.
- Soğukkanlılıkla vuruldu.
Elizabeth killed Alister in cold blood.
- Elizabeth Alister'i soğukkanlılıkla öldürdü.
Elizabeth killed Alister in cold blood.
- Elizabeth Alister'i soğukkanlılıkla öldürdü.
The crime was committed in cold blood.
- Suç soğukkanlılıkla işlendi.