Hapşırmamaya çalışıyorum.
- I'm trying not to sneeze.
Tom, hapşırmamaya çalıştı.
- Tom tried not to sneeze.
Bu parfümü koklayamam. Aksırırım.
- I cannot smell this perfume. I would sneeze.
Tom hapşırmayı durduramadı.
- Tom couldn't stop sneezing.
Hapşırmamak elimde değil, dün üşüttüm.
- I can't help sneezing, I caught a cold yesterday.
Bir hapşırık saatte kırk mil hızla vücudunuzu terk eder.
- A sneeze leaves your body at forty miles an hour.
Konuşmamızı hapşırıkları böldü.
- Our conversation was interrupted by his sneezes.
Konuşmamızı hapşırıkları böldü.
- Our conversation was interrupted by his sneezes.
Sanırım hapşıracağım... Bana bir mendil ver.
- I think I'm gonna sneeze. Give me a tissue.