English - Turkish
Definition of slow time in English Turkish dictionary
- this time
- bu sefer
Jack bu sefer kesin başaracak.
-Jack is bound to succeed this time.
Bu sefer onu yapamam.
-I can't make it this time.
- this time
- bu kez
Bu kez cezadan kaçamazsın.
-This time, you won't escape punishment.
Bu kez Tom'a yardım edip edemeyeceğimizi bilmiyorum.
-I don't know if we can help Tom this time.
- this time
- bu defa
Bu defa gitmesine izin vereceğim.
-I'll let it go this time.
Bu defa sonuçları aldı.
-This time, he got results.
- This time
- be sefer
- Your time
- vaktiniz
- our time
- bizim zamanımız
- that time
- O zaman
Ben o zaman odamı temizliyordum.
-I was cleaning my room for that time.
O zamana kadar çoktan ayrılmış olacağım.
-By that time I'll have already left.
Related Terms
English - English
Definition of slow time in English English dictionary
- me time
- Time to oneself; a period spent relaxing on one's own
- this time
- On or near the same date
this time last year.
- this time
- on this occasion, on this opportunity
Related Terms
slow time
Turkish pronunciation
slō taymPronunciation
/ˈslō ˈtīm/ /ˈsloʊ ˈtaɪm/
Resimler
Favorites