simple past tense and past participle of plan

listen to the pronunciation of simple past tense and past participle of plan
English - Turkish

Definition of simple past tense and past participle of plan in English Turkish dictionary

planned
{s} planlı

Esperanto planlı bir dildir. - Esperanto is a planned language.

Tom eline geçecek ilk fırsatta Mary'yi ziyaret etmeyi planlıyor. - Tom planned to visit Mary the first chance he got.

planned
{s} planlanmış

Onun hapishaneden kaçışı iyi planlanmıştı. - His escape from prison was well planned.

Görünen o ki, banka soygunu en ince ayrıntısına kadar planlanmış. - It appears that the bank robbery was planned right down to the last detail.

simple past tense
(Dilbilim) geçmiş zaman
planned
{f} planla

Tom Mary'nin aradığı krediyi vermeyi planlamış görünüyor. - It seems that Tom had planned to give Mary the loan she had been looking for.

İşler planlandığı gibi gitmedi. - Things didn't go as planned.

simple past tense
-di'li geçmiş zaman
planned
{s} tasarlanmış
English - English
planned