Toz tavan arasında birikmişti.
- Dust had accumulated in the attic.
Masanın üstünde toz birikmiş.
- Dust had accumulated on the desk.
Aile serveti bir hayli artmıştır.
- The family fortune has increased a great deal.
Bu fabrikanın üretimi % 20 oranında artmıştır.
- The output of this factory has increased by 20%.
Fransız parfümleri üzerindeki vergiler, ABD'de arttırılmıştır.
- Taxes on French perfumes have been increased in the United States.
İş gücümüzü arttırdık.
- We've increased our manpower.
Fransız parfümleri üzerindeki vergiler, ABD'de arttırılmıştır.
- Taxes on French perfumes have been increased in the United States.
Tom bir sürü hurda biriktirdi.
- Tom has accumulated a lot of junk.
Tüccar, savaş sonrası döneminde muazzam servet biriktirdi.
- The merchant accumulated tremendous fortune during the postwar era.
Tom bir sürü hurda biriktirdi.
- Tom has accumulated a lot of junk.
O akıllıca yatırım yaparak, bir servet biriktirmiş.
- By investing wisely, she accumulated a fortune.