Definition of sich erworben in English Turkish dictionary
- acquired
- {s} edinilen
- acquired
- (Politika, Siyaset) iktisap edilen
- acquired
- (Tıp) akiz
- acquired
- (Ticaret) kazanılan
Önce bu biradan hoşlanmayabilirsin. Bu sonradan kazanılan bir tat.
- You might not like this beer at first. It's an acquired taste.
Birisi bana Albert Einstein'ın Sağduyu on sekiz yaşında kazanılan ön yargıların birikimidir. dediğini söyledi.
- Someone told me that Albert Einstein said, Common sense is the collection of prejudices acquired by age eighteen.
- acquired
- kazanç
Helal yoldan kazanılmayan kazanç, kazanç değildir.
- Acquired by sin - there's no profit within.
- acquired
- akize
- acquired
- müktesep
- acquired
- kazanılmış
- acquired
- edinsel
- earned
- {f} kazan
Onun fikirleri asla ona on sent kazandırmadı.
- His ideas never earned him a dime.
Sen bizimle Beyaz Saray'a kadar gelecek yeni köpek yavrusu kazandın.
- And you have earned the new puppy that's coming with us … to the White House.
- earned
- kazanılmış
- acquired
- {s} zamanla kazanılan
- acquired
- elde etti
Amcamız öldüğünde biz mülkü elde ettik.
- We acquired the property when our uncle died.
- earned
- kazanmış
- acquired
- {s} sonradan kazanılan
Önce bu biradan hoşlanmayabilirsin. Bu sonradan kazanılan bir tat.
- You might not like this beer at first. It's an acquired taste.
- acquired
- (Tıp) Konjenital olmayan, doğuştan sonra kazanılan, akkiz, edinsel
- acquired
- elde et
Amcamız öldüğünde biz mülkü elde ettik.
- We acquired the property when our uncle died.
