Tom birazdan evde olmalı.
- Tom should be home soon.
Sakıncası yoksa birazdan buraya gelin.
- Please come here soon if you don't mind.
Tom liseden mezun olduktan hemen sonra Boston'a geldi.
- Tom came to Boston soon after graduating from high school.
O, üniversiteden mezun olduktan hemen sonra evlendi.
- She got married soon after her graduation from the college.
Ne kadar erken başlarsak, o kadar erken bitiririz.
- The sooner we start, the sooner we'll finish.
Onu ne kadar erken yaparsan, o kadar iyi.
- The sooner you do it, the better it is.
Az sonra çay hazırdı.
- Soon, the tea was ready.
Az sonra Berlin'e uçuş rezervasyonumu yaptırmayı planlıyorum.
- I am planning to book my flights to Berlin soon after.
Bu yakın zamanda olacakmış gibi görünmüyor.
- It doesn't look as if that's going to happen any time soon.
İşlerin yakın zamanda değişeceğini sanmıyorum.
- I don't think things will change anytime soon.
Babam yakında kırk yaşında olacak.
- My father will be forty soon.
O yakında hastaneden ayrılacak.
- She will leave the hospital soon.