Tom Mary'yi onun asistanı olarak çalışması için atadı.
 - Tom appointed Mary to act as his assistant.
Biz onu bir asistan olarak onu işe aldık.
 - We employed her as an assistant.
Yardımcısı ayakkabılarını parlattı.
 - His assistant polished his shoes.
Tom'un yeni yardımcısıyım.
 - I'm Tom's new assistant.
Eşimin elleri tezgahtarınkinden biraz daha küçük.
 - My wife's hands are slightly smaller than the shop assistant's.
Tom bir tezgahtar olarak çalışıyor.
 - Tom works as a shop assistant.