sepetli

listen to the pronunciation of sepetli
Turkish - English

Definition of sepetli in Turkish English dictionary

sepet
basket

Put all your waste paper in this basket. - Tüm atık kağıtlarınızı bu sepete koyun.

Put everything in my basket. - Her şeyi sepetime koy.

sepetli motosiklet
combination
senetli sepetli
(Konuşma Dili) fully certified or set forth in writing
sepet
nacelle
sepet
(Denizbilim) pot
sepet
(Denizbilim) plunge basket
sepet
wire trap
sepet
(Denizbilim) cover pot
sepet
carryall
sepet
wicker basket
sepet
handbasket
sepet
bassinet
sepet
pannier
sepet
(hediye) hamper
sepet
basket; sidecar
sepet
sidecar (of a motorcycle)
sepet
skep
sepet
wicker fish trap; wicker lobster pot
sepet
made of wicker, splints, or cane
sepet
(yük) scuttle
sepet
basket (used as a goal in basketball)
sepet
punnet
sepet
basset
sepet
basketwork
sepet
basketful

He harvested a basketful of mushrooms. - Bir sepet dolusu mantar hasat etti.

sepet
bin
sepet
catchall
sepet
trug
sepet
hamper

Tom tossed his dirty clothes in the hamper. - Tom kirli elbiselerini sepete attı.

Turkish - Turkish
bakınız: senetli sepetli
Sepeti olan
sepetli motosiklet
Yan tarafında eşya ve yolcu taşımaya elverişli, tek tekerlekli sepeti bulunan motosiklet
senetli sepetli
Yazılı bir belgeye dayanılarak yapıldığını anlatır
Sepet
tariyan
Sepet
kalafika
Sepet
(Osmanlı Dönemi) SEBED
Sepet
tikina
Sepet
(Osmanlı Dönemi) TARRİYAN
sepet
Bir sepetin aldığı ölçüde
sepet
Sazdan örülmüş balık kapanı
sepet
Sepet gibi örülerek yapılmış
sepet
bakınız: senet sepet
sepet
Osmanlı Devletinde sahibinin ölümünden sonra başkasına verilmeyen tımar
sepet
Basketbolda sayı kazanmak için, içine top atılmaya çalışılan demir çembere geçirilmiş altı açık ağ
sepet
Saz, kamış veya ince dallardan örülerek yapılan, genellikle sapı olan, yiyecek ve eşya taşımak için kullanılan kap