Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

separate, distinguish; treat differently, show partiality

listen to the pronunciation of separate, distinguish; treat differently, show partiality
English - Turkish

Definition of separate, distinguish; treat differently, show partiality in English Turkish dictionary

discriminate
{f} fark gözetmek
discriminate
(Avrupa Birliği) ayrım yapmak

Şimdi ayrım yapmak yasa dışıdır. - Now it's illegal to discriminate.

discriminate
{f} ayırdetmek
discriminate
{f} farklı muamele etmek
discriminate
{f} ayırt etmek, ayırmak: He can't discriminate good books from bad. İyi kitapları kötülerinden ayırt edemez
discriminate
ayrım gözetmek
discriminate
(between ile) ayırmak
discriminate
ayır

Tondaki ince farklar orijinali fotokopiden ayırt eder. - Subtle differences in tone discriminate the original from the copy.

discriminate
(against ile) fark gözetmek
discriminate
muhakeme ile
discriminate
discriminately tedbirle
discriminate
ayırmak
discriminate
temyiz etmek
discriminate
(fiil) ayırdetmek, ayrıcalık yapmak, fark gözetmek, ayırt etmek, ayrı tutmak; farklı muamele etmek
discriminate
fark görmek
discriminate
farkına varmak
discriminate
tefrik etmek
discriminate
{f} ayrıcalık yapmak
discriminate
{f} ayrı tutmak
discriminate
fark etmek
English - English
{f} discriminate
separate, distinguish; treat differently, show partiality
Favorites