And if I lose thy love, I lose my all.
- Ve senin aşkını kaybedersem her şeyimi kaybederim.
This business plan of yours seems almost too optimistic. All I can say is I hope it's more than just wishful thinking.
- Senin bu iş planı neredeyse çok iyimser görünüyor. Bütün söyleyebileceğim onun bir boş hayalden daha fazlası olduğunu ummamdır.
My opinion is similar to yours.
- Benim görüşüm seninkine benzer.
It is stupid of you to lend him your money.
- Paranı ona ödünç vermek senin aptallığın.
He has a son of your age.
- Senin yaşında bir oğlu var.
I really look forward to your visit in the near future.
- Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.
Was Ms. Kato your teacher last year?
- Geçen yıl Bayan Kato senin öğretmenin miydi?
If it hadn't been for you, he would still be alive.
- Sen olmasaydın, o hâlâ hayatta olacaktı.
Understanding you is really very hard.
- Seni anlamak gerçekten çok zor.
I'm doing it for you.
- Bunu senin için yapıyorum.
Shall I cook dinner for you?
- Senin için akşam yemeği pişireyim mi?
senin de hayırlı olsun.
senin gibi birini istiyorum.
I've been looking for a girl like you.
- Senin gibi bir kız arıyorum.
I wish I could sing like you do.
- Keşke senin gibi şarkı söyleyebilsem.
çamaşır makinesi senin olsun.
I never thought I would find a woman like you.
- Senin gibi bir kadın bulacağımı asla düşünmedim.
I thought he loved you, but as it is, he loved another girl.
- Ben onun seni sevdiğini sanıyordum, ama gerçekte, o başka bir kız seviyordu.
Are you completely through with your homework?
- Sen tamamen ödevlerin aracılığıyla mısın?
Are you Chinese or Japanese?
- Sen Çinli misin yoksa Japon musun?
Hear all, see all, say nowt. Ate all, sup all, pay nowt. An if ever tha does anythin for nowt, mek sure tha does it for tha sen..