semalar

Turkish - English

Turkish - Turkish

Definition of semalar in Turkish Turkish dictionary
sema: İşitme, duyma
sema: Mevlevî dervişlerinin ney, nısfiye gibi çalgılar eşliğinde, kollarını iki yana açıp dönerek yaptıkları ayın
sema: Gök, gökyüzü: "Burası ufukları geniş, şeması bulutsuz, güneşi berrak bir yeşil saha idi."- H. C. Yalçın
SEMA: (Osmanlı Dönemi) Her şeyin sakfı
SEMA: (Osmanlı Dönemi) Gölgelik
SEMA: (Osmanlı Dönemi) Bulut ve emsali örtü.(Resul-i Ekrem'den (A.S.M.) şöyle rivayet olunmuştur. Sema'ya uruç buyurdukları zaman kale burçları gibi bir mevkide bir takım melâike görmüştü. Bunlar birbirlerinin yüzüne doğru, mütekabilen yürüyüp gidiyorlardı. Bunlar nereye gidiyorlar diye Resul-i Ekrem (A.S.M.) Cebrâil'e (A.S.) sordu. Cebrâil: Bilmiyorum. Ancak yaratıldığımdan beri ben bunları görürüm ve evvel gördüğümün bir tânesini bir daha görmem dedi. Onlardan birine, iki
SEMA: (Osmanlı Dönemi) Gök yüzü. Asuman. Gök
sema: Gök, gökyüzü
sema: Gök, gökyüzü: "Burası ufukları geniş, seması bulutsuz, güneşi berrak bir yeşil saha idi."- H. C. Yalçın. İşitme, duyma
sema: Mevlevi dervişlerinin ney, nısfiye gibi çalgılar eşliğinde, kollarını iki yana açıp dönerek yaptıkları ayin
sema: Mevlevi dervişlerinin kollarını iki yana açıp dönerek yaptıkları ayin
semâ: (Osmanlı Dönemi) gök

English - Turkish

Definition of semalar in English Turkish dictionary
SEMA: (Askeri) özel elektronik görev hava aracı (special electronic mission aircraft)

semalar

Hyphenation

se·ma·lar

History

Favorites