İçeri girmek için nereden bir bilet alabilirsin?
 - Where can you buy a ticket to get in?
İçeri girmek için ne kadar para ödemek zorundayız?
 - How much do we have to pay to get in?
Tom başını belaya sokmak istemedi.
 - Tom didn't want to get into trouble.
Tom başını belaya sokmak istemiyor.
 - Tom doesn't want to get in trouble.
İçeri gir ve kapılarını kilitle! Pencerelerini kapat! Sisin içinde bir şey var!
 - Get inside and lock your doors! Close your windows! There is something in the fog!
Buraya varır varmaz benimle temasa geç.
 - Get in touch with me as soon as you arrive here.
İçeriye girmek için başka bir yol bulmak zorundayız.
 - We've got to find another way to get in.
Kötü alışkanlıklara girmek kolaydır.
 - Bad habits are easy to get into.
Birinin kapıyı çaldığını duyduğumda banyoya girmek üzereydim.
 - I was about to get in the bath when I heard someone knocking on the door.