seçimi

listen to the pronunciation of seçimi
Turkish - English

Definition of seçimi in Turkish English dictionary

seçim
election

Lincoln won the election. - Lincoln seçimi kazandı.

The election campaign of 1880 was not exciting. - 1880 yılının seçim kampanyası heyecan verici değildi.

seçimi az bir farkla alma
close election
seçimi kaybetmek
be snowed under
seçimi kazanmak
head the poll
semptom seçimi
(Pisikoloji, Ruhbilim) symptom choice
sendika belirleme seçimi
(Ticaret) consent election
sepet seçimi
(Bilgisayar) bin selection
seçim
choice

The difficulty in life is the choice. - Hayatta zorluk seçimdir.

Tom thinks Mary made the right choice. - Tom Mary'nin doğru seçim yaptığını düşünüyor.

seçim
selection

Our random selection has chosen you as a possible winner! - Bizim rastgele seçim olası bir kazanan olarak sizi seçti.

The old selection process for judges was very unfair. - Hakimler için eski seçim süreci çok haksızdı.

aday seçimi
(Politika, Siyaset) candidate selection
blok seçimi
(Bilgisayar,Teknik) block selection
dosya seçimi
(Bilgisayar) file selection
kanal seçimi
(Ticaret) channel selection
kart seçimi
(Bilgisayar) board selection
kitap seçimi
book selection
nesne seçimi
(Pisikoloji, Ruhbilim) object choice
ortam seçimi
(Bilgisayar) media choice
seçim
option
seçim
(Politika, Siyaset) ballot

Today we went to the ballot box to vote for the European Parliament. - Bugün Avrupa Parlamentosu ile ilgili oy vermek için seçim sandığına gittik.

seçim
pick
kendi seçimi
self selected
milletvekili genel seçimi
parliamentary elections
rektörlük seçimi
rectorial electionrector electionelection for rector
seçim
the choice
seçim
the choice of
akraba seçimi
(Pisikoloji, Ruhbilim) kin selection
başkanlık ön seçimi
presidential primary
belediye seçimi
municipal election
birden fazla dosya seçimi
(Bilgisayar) multiple files selection
ekip elemanlarının seçimi
(Ticaret) staffing the teams
form seçimi
(Bilgisayar) form select
gemici seçimi
(Askeri) sailors choice
gemici seçimi
(Askeri) sailor's choice
genlik seçimi
amplitude selection
hedef seçimi
(Havacılık) target selection
hız seçimi
(Bilgisayar) speed select
liste seçimi
(Politika, Siyaset) list elections
lock-up şeklinin seçimi
(Otomotiv) selection of lock up pauern
manuel frekans seçimi
manual frequency selection
meclis seçimi
(Politika, Siyaset) constituency elections
metin seçimi
(Bilgisayar) text selection
mono çıkış seçimi
(Bilgisayar) mono out select
odak seçimi
(Dilbilim) focussing
odak seçimi
(Dilbilim) selection of focus
ortam seçimi cd
(Bilgisayar) media select cd
ortam seçimi tv
(Bilgisayar) media select tv
oyuncu seçimi
casting
riziko seçimi
(Sigorta) selection of risk
seçim
poll

It's too late to vote now. The polls are closed! - Şimdi oy vermek için çok geç. Seçim yerleri kapalı!

seçim
polling
seçim
choosing, selection
seçim
choice , selection
seçim
(siyasal) election, poll; choice, selection
seçim
elective
silah seçimi
(Bilgisayar) weapons select
surround seçimi
(Bilgisayar) surround select
sınıf seçimi
(Tıp) class designation
tepsi seçimi
(Bilgisayar) tray selection
uyum seçimi
match select
wave giriş seçimi
(Bilgisayar) wave in select
yem seçimi
(Denizbilim) feed selection
Turkish - Turkish

Definition of seçimi in Turkish Turkish dictionary

seçim
Kanunlar, yönetmelikler uyarınca bir veya daha çok aday arasından belli bir veya birkaçını oy vererek seçme, intihap: "Seçim günleri yaklaştıkça iki komşu da propaganda faaliyetini büsbütün artırdılar."- H. Taner
seçim
Seçmek işi
seçim
Seçme işi
seçim
Kanunlar, yönetmelikler uyarınca bir veya daha çok aday arasından belli bir veya birkaçını oy vererek seçme, intihap