Turkish - English
Definition of seçeneklerden in Turkish English dictionary
- seçenek
- {i} option
Tom asked if there were any other options.
-Tom diğer seçenekler olup olmadığını sordu.
What payment options are available?
-Hangi ödeme seçenekleri mevcut?
- seçenek
- choice
They saw they had no choice.
-Seçeneklerinin olmadığını anladılar.
They agree that they have no choice but to give up the whole plan.
-Onlar tüm plandan vazgeçmekten başka seçenekleri olmadığını kabul ettiler.
- seçenek
- {i} alternative
You can walk, or alternatively, I'll drive you there in my car.
-Yürüyebilirsin veya ikinci bir seçenek olarak, seni oraya arabamla götürürüm.
They had no alternative but to retreat.
-Geri çekilmekten başka seçenekleri yoktu.
- seçenek
- selection
- seçenek
- (Dilbilim) alternant
- seçenek
- (Bilgisayar) alternate
- seçenek
- (Bilgisayar) switch
- seçenek
- opsion
- seçenek
- pick
- seçenek
- alternative , option
- seçenek
- alternative, choice
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of seçeneklerden in Turkish Turkish dictionary
- seçenek
- Seçme durumunda, birinin yerine seçebilecek bir başka yol, yöntem, tutum, alternatif
- Seçenek
- alternatif
Related Terms
seçeneklerden
Hyphenation
se·çe·nek·ler·denResimler
History
Favorites