schmeichelhaft

listen to the pronunciation of schmeichelhaft
German - Turkish
English - Turkish

Definition of schmeichelhaft in English Turkish dictionary

complimentary
{s} övgü olarak verilen
complimentary
beleş
complimentary
ücretsiz

Birinci sınıf uçak bileti ücretsiz alkol ile birlikte gelir. - First class plane flights come with complimentary alcohol.

İçecekler ücretsizdir. - The drinks are complimentary.

complimentary
övücü
complimentary
hayranlık belirtici
complimentary
övgü niteliğinde
complimentary
parasız
complimentary
iltifat eden; övgü dolu, övücü
complimentary
hediye olarak, ücretsiz, parasız
complimentary
{s} hediye olarak verilen
complimentary
{s} kompliman türünden
complimentary
bedava/övgü belirten
complimentary
(sıfat) kompliman türünden, övgü olarak verilen, hayranlık belirten, hediye olarak verilen, parasız, onursal, fahri
complimentary
{s} onursal
complimentary
{s} fahri
German - English
flattering

That new biography of the prince puts him in a less than flattering light. - Die neue Biografie des Prinzen zeigt ihn in einem wenig schmeichelhaften Licht.

complimentary