Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
schleuder
German - Turkish
Definition of
schleuder
in German Turkish dictionary
{'şloydır} r sapan; mancınık
[die] sapan; mancınık; santrifüjör; çamaşır kurutma makinesi
yaban eşeği
sapan
English - Turkish
Definition of
schleuder
in English Turkish dictionary
Related Terms
catapult
mancınık
catapult
katapult
catapult
(sapanla) fırlatmak
catapult
sapan
catapult
mancınık ile atmak
catapult
sapanla vurmak
catapult
{i}
katapült (uçak)
catapult
(Askeri)
FIRLATMA RAMPASI: Bir füze veya hava aracına yardımcı bir itme kaynağı temin eden yapı. Üzerinde seyri esnasında yapının füzeye hem yön hem hız vermesi gerekir; füzeye bir top namlusunun mermiye yaptığı aynı hizmeti görür
catapult
mancınıkla vur
catapult
{f}
atmak
catapult
{i}
uçak gövdesindeki fırlatma düzeneği
catapult
{f}
fırlatmak
catapult
katapult,v.mancınık ile at: n.mancınık
catapult
{i}
İng. sapan
catapult
(fiil) fırlatmak, atmak, vurmak
catapult
{i}
fırlatma düzeneği ile ilgili
German - English
Definition of
schleuder
in German English dictionary
slingshot
catapult
onager
Related Terms
Schleuder
(für Fotoätzung)
spinner (for photoetching)
Schleuder
-Gleitschutz
wheel slip/slide protection
selbstentleerende
schleuder
self-cleaning slingshot
schleuder
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
schleuder
achsabstand (fördertechnik)
terörist saldırı
i̇ftihara, övünmeğe, sevinmeğe sebeb ola..
stability in storage
νομοσχέδιο για την (nomoshedio ga tin)
sign jointly;
More...
Clear
Favorites
More...
Clear