schildkröte

listen to the pronunciation of schildkröte
German - Turkish
kara kaplumbağası
deniz kaplumbağası
tosbağa
kaplumbağa
English - Turkish

Definition of schildkröte in English Turkish dictionary

tortoise
i., zool. kara kaplumbağası, kaplumbağa
turtle
(Hayvan Bilim, Zooloji) sukaplumbağası
testudo
siperlik
turtle
su kaplumbağası
testudo
askerlerin yanaşık nizamda hücum ederken başları üzerinde tuttukları kalkanlardan meydana gelen siper
testudo
RomaIıların kuşatma harekâtında kullandığı dam gibi siper
tortoise
{i} kaplumbağa

Etçil kaplumbağaların olduğunu biliyor muydun? - Did you know there are carnivorous tortoises?

Lonesome George, türünün kalan son kaplumbağası, bilinmeyen nedenlerden öldü. - Lonesome George, the last remaining tortoise of his kind, died of unknown causes.

tortoise
kara kaplumbağa
tortoise
{i} kara kaplumbağası
tortoise
{i} tosbağa
tortoise
(Hayvan Bilim, Zooloji) karakaplumbağası
tortoise
tortoise shell bağa
turtle
green turtle eti lezzetli ve iri yeşil bir deniz kaplumbağası
turtle
{i} deniz kaplumbağası

500'den fazla bebek deniz kaplumbağası denize bırakıldı. - More than 500 baby sea turtles were released into the sea.

turtle
i., zool. kaplumbağa
turtle
{i} kaplumbağa (su)
German - English
tortoise

A hare raced with a tortoise. - Ein Hase lief mit einer Schildkröte um die Wette.

The small island looked like a tortoise from a distance. - Die kleine Insel sah aus der Ferne wie eine Schildkröte aus.

turtle

I have never seen an animal as tame as a turtle. - Noch nie sah ich ein so zahmes Tier wie eine Schildkröte.

Do turtles have teeth? - Haben Schildkröten Zähne?

testudo
Die Schildkröte und der Hase (Werktitel / von Äsop)
The Tortoise and the Hare (work title / by Aesop)
echte Landschildkröten (Testudinidae) (zoologische Familie) <Schildkröte>
tortoises (zoological family)