sansürle

listen to the pronunciation of sansürle
Turkish - English
{f} censor

I wonder what country will censor Tatoeban first. - Ben Tatoeba'yı ilk olarak hangi ülkenin sansürleyeceğini merak ediyorum.

Censoring won't hide the truth. - Sansürlemek gerçeği saklamaz.

bowdlerize
{f} censoring

Censoring won't hide the truth. - Sansürlemek gerçeği saklamaz.

sansür
{i} censor

I believe in censorship. I made a fortune out of it. - Ben sansüre inanıyorum. Onun sayesinde bir servet yaptım.

The news was censored for the time being. - Haberler şimdilik sansürlenmiştir.

sansür
{i} censorship

What do you think of censorship? - Sansür hakkında ne düşünüyorsun?

Censorship is a terrible practice. - Sansür korkunç bir uygulamadır.

sansürlemek
censor

Censoring won't hide the truth. - Sansürlemek gerçeği saklamaz.

sansür
cencorship
sansür
censure
sansürlemek
bowdlerize
sansür
bowdlerization
sansürlemek
expurgate
sansürlemek
censoring

Censoring won't hide the truth. - Sansürlemek gerçeği saklamaz.

sansür
blue pencil
sansür
news blackout
sansür
expurgation
sansürlemek
blue pencil
sansürlemek
to censor, to expurgate
Turkish - Turkish

Definition of sansürle in Turkish Turkish dictionary

SANSÜR
(Osmanlı Dönemi) Fr. Neşr olacak şeylerin (kitap, film veya mektubların) hükümetçe kontrol edilmesi işi
Sansür
(Hukuk) ZENSUR
sansür
Sıkı denetim
sansür
Denetleme işini yapan kurul
sansürlemek
Sansürden geçirmek