Turkish - English
Definition of sömürgeleştirme in Turkish English dictionary
- sömürge
- (Hukuk) colony
This colony was founded in 1700.
-Bu sömürge 1700 yılında kuruldu.
Since Puerto Rico is a US colony, Puerto Rico's head of state is the President of the USA, but inhabitants of Puerto Rico are not allowed to vote in US presidential elections.
-Abd sömürgesi olduğundan beri Porto Riko'nun devlet başkanı Abd devlet başkanıdır ama Porto Riko sakinlerinin Abd devlet başkanlığı seçimlerinde oy kullanmasına izin verilmez.
- sömürge
- {s} colonial
She has extreme colonial mentality. She is crazy for Spanish culture.
-Onun aşırı sömürge zihniyeti var. O, İspanyol kültürü için deli oluyor.
Many have suffered oppression and misery for a long period of time under the rule of colonialism.
-Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir.
- sömürge
- possession
- sömürge
- colonially
- sömürge
- colony, dependency, possession; colonial müstemleke, koloni
- sömürge
- colony (of an imperialist power)
- sömürge
- plantation
- sömürge
- dependency
- sömürgeleştirmek
- to turn (a place) into a colony, make a colony of
- sömürgeleştirmek
- {f} colonize
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of sömürgeleştirme in Turkish Turkish dictionary
- Sömürgeleştirmek işi: "Bu kıtaları ne sömürgeleştirmiş ne de vatanlaştırmıştık."- F. R. Atay
- Sömürgeleştirmek işi
- Sömürge
- koloni
- Sömürge
- müstemleke
- sömürge
- Bir devletin kendi ülkesinin sınırları dışında egemenlik kurarak yönettiği ekonomik veya siyasal çıkarlar sağladığı ülke, sömürülen ülke, müstemleke, koloni
- sömürgeleştirmek
- Sömürge durumuna getirmek, sömürge yapmak
Related Terms
sömürgeleştirme
Hyphenation
sö·mür·ge·leş·tir·meResimler
History
Favorites