Turkish - English
Definition of sémer in Turkish English dictionary
- semer
- saddle
- semer
- packsaddle
- semer vurmak
- saddle
- semer
- pad
- semer
- pack-saddle
- semer
- slang buttocks, backside, rear end
- semer
- stout, padded frame (used by a porter to support the load on his back)
- semer
- packsaddle; pad, stout
- semer
- pack
- semer
- geol. anticline
- semer burun
- (Tıp) seadle nose
- semer noktası
- saddle point
- semer sepeti
- howdah
- semer vurmak
- to put a packsaddle on (an animal)
- semer yastığı
- saddle pad
- semer
- clitellum
- sırtı semer şeklindeki balık
- saddleback
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of sémer in Turkish Turkish dictionary
- SEMER
- (Osmanlı Dönemi) (E) Meyve, yemiş mahsul. Verim. Netice
- SEMER
- (Osmanlı Dönemi) Geceleyin kıssa söylemek, hikâye anlatmak
- semer
- Hamalların yük taşırken kullandığı deriden sırt yastığı, arkalık
- semer
- Gece sohbeti
- semer
- Yukaç
- semer
- Eşek eyeri
- semer
- Geceleri sohbet yapmak amacıyla yapılan toplantı
- semer
- Beygir, katır, eşek gibi hayvanların sırtına yerleştirilen, üzerine yük bağlanan veya binilen, iskeleti ağaçtan yastık