The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them.
- Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır.
Who will play the role of the princess?
- Prenses rolünü kim oynayacak?
He isn't really sad; he's only acting.
- O gerçekten üzgün değil; o sadece rol yapıyor.
Tom acted the part of a sailor.
- Tom bir denizci rolü oynadı.
TV plays an important part in everyday life.
- TV günlük yaşamda önemli bir rol oynar.
Tom acted the part of a sailor.
- Tom bir denizci rolü oynadı.