renkleri

listen to the pronunciation of renkleri
Turkish - English

Definition of renkleri in Turkish English dictionary

renk
{i} colour

I like the bright colours. - Parlak renkleri severim.

All the colours of the rainbow are black. - Gökkuşağının bütün renkleri siyahtır.

renk
{i} color

The rainbow has seven colors. - Gökkuşağı yedi renklidir.

Colorless green ideas sleep furiously. - Renksiz yeşil fikirler öfkeli bir şekilde uyur.

renkleri ustaca kullanan sanatçı
colourist [Brit.]
renkleri ustaca kullanan sanatçı
colorist
renk
{i} flush
renk
hue
renk
(Bilgisayar) colors

The dog cannot distinguish between colors. - Köpek renkleri ayırt edemez.

How many colors do you see in the rainbow? - Gök kuşağında kaç tane renk görüyorsun?

renk
cab colour
renk
tinction
renk
{i} tint
Renk
(Tıp) colo r
başka renkleri var mı
Do you have it in any other colors
ekran renkleri
(Bilgisayar) screen colors
et renkleri
flesh tints
grafik renkleri
(Bilgisayar) graph colors follow
renk
color; hue; coloring
renk
tincture
renk
(someone's) true colors; (someone's) true nature; (someone's) true opinions or beliefs
renk
complexion
renk
colour [Brit.]
renk
coloring
renk
colouring [Brit.]
renk
color (colour)
renk
color, character, quality, tone, complexion
renk
colour, color
renk
choromo
renk
{i} colouring
renk
dye

What color do you want to dye your hair? - Saçını boyamak için ne renk istersin?

I wouldn't have dyed my hair that color. - Ben saçımı o renk boyatmazdım.

Turkish - Turkish

Definition of renkleri in Turkish Turkish dictionary

RENK
(Osmanlı Dönemi) Bulanık su
Renk
nukbe
Renk
(Osmanlı Dönemi) SEBİR
Renk
(Osmanlı Dönemi) GUN
Renk
(Osmanlı Dönemi) NECR
Renk
(Osmanlı Dönemi) BÂC
Renk
(Osmanlı Dönemi) SEHANE
Renk
boya
renk
Cisimler tarafından yansılanan ışığın gözde oluşturduğu duyum: "Birisi sütsüz çikolata renginde, uzun boylu, geniş omuzlu, Amerikan boksörlerine benziyordu."- A. Gündüz
renk
Nitelik
renk
Cisimler tarafından yansılanan ışığın gözde oluşturduğu duyum
renk
Nitelik, özellik, ölçü