Turkish - English
Definition of rekor in Turkish English dictionary
- possible
- union
- record
Tom broke the world record.
-Tom dünya rekoru kırdı.
He has set up three world records in swimming this year.
-O bu yıl yüzmede üç dünya rekoru kırdı.
- high
The UK employment rate is at a record high.
-İngiltere'de istihdam oranı rekor düzeyde.
French unemployment is at a record high.
-Fransız işsizliği bir rekor yükseklikte.
- (Konuşma Dili) all-time
- a record
- rekor düzeyi
- (Ticaret) peak
- rekor fiyatlar
- prices at highest
- rekor fiyatlar
- record-breaking prices
- rekor kıran
- record
- rekor kıran
- record-breaking
- rekor rakamlar
- record-breaking numbers
- rekor rakamlarda
- at record-breaking numbers
- rekor rakamlarda
- numbers at highest
- rekor seviyede
- record high
- rekor yapan
- record
- rekor düzeye ulaşmak
- reach a record high
- rekor fiyatlar
- record prices
- rekor katılım
- record attendance
- rekor kıran
- record holder
- rekor kırmak
- break a record
- rekor kırmak
- to break a record
- rekor kırmak
- beat the record
- rekor kırmak
- beat a record
- rekor kırmak
- shatter a record
- rekor sayıda
- a record number of
- rekor seviyede katılım
- high level of participation
- rekor seviyede katılım
- large level of participation
- rekor seviyede katılım
- record level participation
- rekor seviyeye ulaşmak
- reach a record high
- rekorlar
- records
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of rekor in Turkish Turkish dictionary
- Daha önce elde edilmemiş olan, sonucu aşan yeni sonuç
- Bir spor dalında erişilmiş derecelerin en üstünü
rekor
Hyphenation
re·korPronunciation
Resimler
History
Favorites