He cut the advertisement out of the newspaper.
- Gazeteden reklam kesti.
I put an advertisement for the new publications in the newspaper.
- Yeni yayınlar için gazeteye bir reklam koydum.
If you want to sell your old sofa, why not put an advertisement in the local paper?
- Eski kanepeni satmak istiyorsan neden yerel bir gazeteye bir reklam koymuyorsun?
I put an advertisement for the new publications in the newspaper.
- Yeni yayınlar için gazeteye bir reklam koydum.
He works for an advertising agency.
- Bir reklam ajansı için çalışıyor.
The basic job of an advertising agency is to figure out how to turn a desire into a need.
- Bir reklam ajansının temel işi nasıl bir isteğin bir ihtiyaca çevrileceğini bulmaktır.
They advertised a new product on TV.
- Onlar televizyonda yeni bir ürünün reklamını yaptı.
They advertised a new car on TV.
- Onlar televizyonda yeni bir arabanın reklamını yaptılar.
They're on commercials.
- Reklamlara çıkmışlar.
Tom changes channels during commercials.
- Tom reklamlar sırasında kanalları değiştirir.
This is the biggest publicity stunt I've ever seen.
- Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük reklam kampanyası.
That's just a cheap publicity stunt.
- O sadece ucuz bir reklam kampanyası.
Tom started an advertising agency.
- Tom bir reklamcılık ajansında başladı.
I advertised my car for sale.
- Arabamı satmak için reklam verdim.
They advertised a new car on TV.
- Onlar televizyonda yeni bir arabanın reklamını yaptılar.
Tom started an advertising agency.
- Tom bir reklamcılık ajansında başladı.
This is the biggest publicity stunt I've ever seen.
- Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük reklam kampanyası.
That's just a cheap publicity stunt.
- O sadece ucuz bir reklam kampanyası.