Göğsümde öksürük ve baş ağrısı olan soğuk algınlığı var.
- I have a cold in my chest, with coughing and a headache.
Öksürük ilacına ihtiyacım var.
- I need coughing medicine.
Jimmy soğuk aldığından dolayı kötü öksürüyor.
- Jimmy is coughing badly because he has a cold.
Tuzlu su ile gargara yapmak öksürüğü durdurmaya yardım eder.
- Gargling with salt water helps stop coughing.
Ana dilini konuşan bir sürü arkadaşım var, bu yüzden ana dilini konuşanlarla konuşarak bir sürü deneyimim oldu.
- I have a lot of friends who are native speakers, so I've had a lot of experience speaking with native speakers.
Tom okulda bütün günü Fransızca konuşarak geçirir ve evde sadece İngilizce konuşur.
- Tom spends all day speaking French at school and only speaks English at home.
İngilizce konuşmak kolay değildir.
- Speaking English isn't easy.
Açıkça konuşmak gerekirse, o güvenilmez biri.
- Frankly speaking, he is untrustworthy.
Sen hiç Esperanto dilini konuşan birini duydun mu?
- Have you ever heard someone speaking in Esperanto?
Hiç İngilizce konuşan bir izleyici ile konuştun mu?
- Have you ever spoken to an English speaking audience?
Tom halka hitap etmede iyidir.
- Tom is good at public speaking.