Tom Mary'den epeyce yaşlı.
- Tom is quite a bit older than Mary.
Tom Mary'den epeyce daha genç.
- Tom is quite a bit younger than Mary.
Onu epeyce daralttığını söyleyebilirim.
- I'd say that narrows it down quite a bit.
Tom Mary'den epeyce yaşlı.
- Tom is quite a bit older than Mary.
Ben sık sık seyahat yaparım.
- I do travel quite a bit.
Japonya'da yağış mevsimi boyunca Haziran ayı ortalarından Temmuz ortasına kadar sık sık yağmur yağar.
- In Japan, it rains quite a bit during our rainy season which is from mid-June until mid-July.