O yürürken onun beyni yüzlerce harika şeyler planlamakla, yüzlerce hayaller kurmakla meşguldü.
 - As he walked along, his brain was busy planning hundreds of wonderful things, building hundreds of castles in the air.
Yeni başkan ordu kurmak istiyor.
 - The new president wants to build up the army.
Bir uygulama oluşturmamız gerekiyor.
 - We need to build an app.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
 - The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Antenler tercihen binanın en yüksek kısmına yerleştirilmeli.
 - Antennas should be placed on the highest part of the building, preferably.
Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz.
 - So ultimately, with Tatoeba we are only building the foundations… to make the Web a better place for language learning.
Onlar evi yapmak için altı ay harcadılar.
 - They spent six months building the house.
Onlar bir ev yapıyorlar.
 - They are building a house.
Babam bir yapı ustasıdır.
 - My father is a master builder.