Turkish - English
Definition of pusuya in Turkish English dictionary
- pusu
- ambush
He was caught in an ambush.
-O bir pusuda yakalandı.
They ambushed the enemy.
-Onlar düşmanı pusuya düşürdü.
- pusuya düşürmek
- to ambush
- pusuya yatmak
- lurk
- pusuya düşmek
- to fall into an ambush, be ambushed
- pusuya düşürmek
- ambuscade
- pusuya düşürmek
- ambush
- pusuya düşürmek
- to trap, to ambush
- pusuya yatarak avlanma
- still hunt
- pusuya yatarak avlanmak
- still hunt
- pusuya yatmak
- ambuscade
- pusuya yatmak
- waylay
- pusuya yatmak
- couch
- pusuya yatmak
- lie in wait for
- pusuya yatmak
- lie in wait
- pusuya yatmak
- to lie in ambush, to be in ambush, to lie in wait, to lurk
- pusuya yatmak
- ambush
- pusuya yatmış askerler
- ambush
- pusuya yatmış askerler
- ambuscade
- pusuya yerleştirmek
- ambush
- pusuya yerleştirmek
- ambuscade
- pusu
- (Avcılık) amsuh
- pusuya yatmak
- skulk
- pusuya yatmak
- to be in ambush
- pusu
- ambuscade
- pusu
- {i} blind
- pusu
- Ambuscade, ambush
- pusu
- ambushes
- pusu
- ambushed
We were ambushed by bandits.
-Haydutlar tarafından pusuya düşürüldük.
The police car was ambushed by members of a local gang.
-Polis arabası, yerel bir çetenin üyeleri tarafından pusuya düşürüldü.
- pusu
- wait
- pusuya yatmak
- lie in ambush
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of pusuya in Turkish Turkish dictionary
- Pusu
- (Osmanlı Dönemi) MİRSAD
- Pusu
- (Osmanlı Dönemi) KEMİN
- pusu
- Birine saldırmak için hazırlanma durumu: "Pencerenin kenarında pusuda bekleyen Sipsi, sinsice pencereye yaklaşır."- H. Taner
- pusu
- Birine saldırmak için hazırlanma durumu
- pusu
- Birine saldırmak için saklanarak beklenen yer